top of page
Ara

SAĞLIKLI BİR PİŞİRME İÇİN 11 ÖNEMLİ TAVSİYE

  • Yazarın fotoğrafı: Diyetisyen Ceren Filiz
    Diyetisyen Ceren Filiz
  • 15 Mar 2021
  • 2 dakikada okunur

1-Meyve ve sebzeleri çoğunlukla kabuklarını soymadan çiğ tüketmeyi tercih edin.

Birçok vitamin ve mineral sebze ve meyvelerin kabuklarında veya kabuklarına yakın kısımlarında bulunur. İç kısımlarda yoğunlukları azdır.


2-Temizlik harika! Ama yine de sebze ve meyveleri suda uzun süre bekletmeyin.

Taze sebzeleri önce ayıklayın. Sonra akan bol su atında yıkayın. Suda bekleme süresi uzun olmamalıdır. Bazı vitaminler suda çözünerek besin değeri azalabilir.


3-Kesme ile vitaminin ne alakası mı var? Çok alakası var

Sebzeleri pişirmeden hemen önce, küçük değil büyük parçalar halinde kesmelisiniz. Parçalar ne kadar büyük olursa yüzeyler ile temas o kadar azalacak ve vitamin kaybı engellenecektir. Pişirmeden hemen önce kesme işlemini yapmanız ise bekleme ile vitamin kaybının önüne geçecektir. Hatta sebzeleri kesmeye başlamadan önce yağ, soğan, salça gibi yemek bileşenleri pişirilip sıcak hale getirilmesi esnasında sebze doğrama işleminin yapılması maksimum yarar sağlayabilir.


4-Sulu yemek makbul ama sebzenin kendi suyu…

Yemeğin içerisine ne kadar çok su ilave edilirse, o oranda vitamin kaybı gerçekleşir. Özellikle yeşil yapraklı sebzelerin su oranı oldukça yüksektir. Bu yüzden çoğunlukla pişirilme esnasında ekstra suya ihtiyaç duymazlar.


5-‘’Ne oldu yani pişti mi bu sebze?’’ diyenler aşağıya

Pişirilme esnasında B ve C vitaminleri gibi bazı vitaminler çok kolay kayba uğrayabilir. Bu yüzden pişirme süresi oldukça kısa tutulmalı, sebzelerin diriliği korunmalıdır. Sebzeler pişirilirken tencere kapağının kapalı tutulması, bazı uçucu bileşenlerin kaybolmasını ve suyun buharlaşmasını önler. Bu sayede yemeğin pişme süresi düşecek dolayısıyla vitamin kaybı da azalacaktır.


6-Sebzelerin haşlama suyunu asla dökmeyin

Suda çözünen vitamin C, B2, folik asit vb vitaminler haşlama suyuna geçer. Suyu döktüğünüzde otomatik bu vitaminlere de elveda dersiniz. Bu suyu isterseniz çorbalara ve yemeklere ekleyebilirsiniz.


7-Yemekte sodadan uzak durun

Yemek pişirilirken içerisine asla soda eklenmemelidir. Soda yemek içerisinde vitamin kaybına sebep olur.


8-‘’Sabah uyandım, portakal suyumu içtim. Oleyy çok sağlıklıyım.’’ diyenlere kötü haber

Meyve ve sebzelerin suyunun tüketmek yerine çiğ ve bütün olarak tüketmeniz hem porsiyon kontrolü sağlamanız hem de vücudumuz için çok yararlı olan posa tüketimi açısından yerinde olacaktır.


9-‘’Patates çimlenmiş, bitki ne de olsa. Ye gitsin’’ demeyin

Çimlenmiş patatesleri asla tüketmeyin. Çimlenmiş kabuğa yakın kısımlarda solanin adı verilen zehirleyici bir madde bulunur. Tüketiminde; sindirim sistemi bozuklukları, terleme ve halsizlik gibi bulgularla kendini gösteren solanin zehirlenmesi oluşabilir.


10-Kurubaklagilleri, tahıllar ve yoğurt ile kombine edin

Kurubaklagillerin görünürde protein miktarı oldukça yüksek olmasına rağmen vücutta kullanım oranı aminoasit dizilimlerinden dolayı oldukça düşüktür. Yani protein kalitesi düşüktür diyebiliriz. Protein kalitesini ette olduğu gibi yükseltmek için aminoasit dizilimindeki eksik aminoasitlerin tamamlanması gerekir. Kurubaklagilleri tahıllar ve yoğurt ile kombinlediğimizde eksik aminoasitler tamamlanarak protein kalitesi arttırılmış olur. Vitamin kaybının önlenmesi açısından pişirme sularının atılmaması ve mineral kullanımının arttırılması açısından C vitamini içeren besinlerle birlikte tüketilmesi önerilir.


11-Salam, sosis gibi etleri mümkünse tüketmeyin

Bu yiyecekler nitrit, nitrat ve bolca yağ içerdikleri için tüketimleri sınırlandırılmalı tüketilirse yanında mutlaka C ve E vitamininden zengin bir besin ile birlikte tüketilmelidir. Veteriner kontrolünden geçmiş ve etiketli, markası olan etler tüketilmelidir. Et konulan yemeğe yağ eklenmemelidir.

 
 
 

Comments


©2018 by Unique Life

bottom of page