POLİKİSTİK OVER SENDROMU (PKOS)
- Diyetisyen Ceren Filiz
- 18 Oca 2021
- 3 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 18 Oca 2021
Polikistik over sendromu üreme çağındaki kadınlarda en sık görülen endokrin bozukluktur. Sayısal veri ile ifade edilirse kadınların yaklaşık %5-10 unu etkilemektedir. Hastalığın tanımında kullanılan polikistik over ifadesi yumurtalığın içinde az gelişmiş ya da gelişmemiş folikül kistlerinin fazla sayıda milimetrik boyutta diziliminden kaynaklanmaktadır.
PKOS,
· Çok sayıda küçük kist ile büyüyen yumurtalıklar
· Düzensiz veya hiç olmayan menstruasyon (adet görememe)
· Aşırı tüylenme
· Erkek tip alopesi (Kellik)
· Akne
· Vücut kıvrımlarında renk koyulaşması
· Cilt lekeleri
ile karakterizedir.
Polikistik over sendromu bulunan kadınlarda; karın bölgesinde yağlanma, insülin direnci, bozulmuş kan yağları, hipertansiyon, diyabet ve kardiyovasküler hastalıklar görülebilmektedir. Özellikle kilo vermede zorlanma ve artmış yeme atakları görülebilir.
Genel olarak PCOS tanısında 3 temel bulgu söz konusudur.
· Hiperandrogenizm
· Düzensiz/Hiç olmayan Menstruasyon
· Ultrasonda polikistik görünüm
Hiperandrogenizm kadınlarda androjenin artışına bağlı olarak gelişen klinik ve biyokimyasal bir durumdur. En önemli androjen testesterondur. Aşırı androjen artışı beraberinde insülin artışını da meydana getirir. Artmış insülin ise obeziteye yol açar. Bu iki durum Leptin adı verilen hormonu arttırır ve o da LH ve FSH hormonlarının dengesini bozar. Bu dengesizlik ile birlikte adet döngüsü değişir ve bu durum infertilite(kısırlık) ile sonuçlanabilir.
Vücut ağırlığının %5-10 arasında azaltılması PKOS semptomlarını iyileştiriyor
PKOS’lu hastaların %40-60’ının kilolu veya obez olduğu bilinmektedir. Obezite ile birlikte artan insülin direnci kardiyovasküler hastalıklar ve tip II diyabet sıklığının da artışı görülür. Bu sebeple hastalığın tedavisindeki temel yaklaşım beslenme alışkanlığı değişikliği, fiziksel aktivitenin arttırılması ve vücut ağırlık kaybının sağlanarak uzun dönemde ağırlık kontrolünün sürdürülmesidir. Vücut ağırlığının %5-10 arasında azaltılması PCOS semptomlarını iyileştirmekte, insülin direnci, androjen seviyeleri ile yumurtalık kistleri sayısını azaltarak yumurtlama ve üremeyi olumlu etkilemektedir. PKOS lu kadınların insülin direnci sebebiyle kilo verme hızı diğer bireylere oranla daha yavaş olabilir. Bu durumda sabırlı bir şekilde programa devam edilmeli, vazgeçilmemelidir.
Peki Polikistik Over Sendromunda nasıl beslenilmeli?
Düşük glisemik indeksli beslenme
PCOS beslenme tedavisinin temelinde yüksek glisemik indeksli besinlerin azaltılıp düşük glisemik indeksli besinlerin arttırılması yatar. Yani rafine ve işlenmiş şekerli tatlılar, beyaz un içeren besinler, beyaz pirinç ve makarna gibi besinlerin yerine meyve ve sebzeler, bakliyatlar, süt ve süt ürünleri, kuruyemişler ve tam tahılları tüketilmelidir. Düşük glisemik indeksli beslenme insülin direncini düşürüp, bozulmuş kan yağlarını dengeleyecektir.
Posa içeriği zengin besinler (sebze, meyve, baklagiller)tüketilmelidir.
Yüksek proteinli beslenme, insülin duyarlılığını arttırarak insülin direncini kırabilir. Bu konuda daha fazla çalışmaya ihtiyaç duyulduğu için kısa süreli olarak yüksek protein-düşük karbonhidratlı beslenme denenebilir.
İyi yağlar IN, Trans yağ ve doymuş yağ OUT
Diyette omega 3 gibi çoklu doymamış yağ asitlerinin artışı ile insülin direncini azaltarak kontrolsüz insülin salınımı da engellemektedir. Enerjinin %2 den fazlasının trans yağlardan gelmesi durumunda yumurtlama bozukluğu riski arttığından trans yağlardan kaçınılmalıdır. Özellikle doymuş yağlardan uzak durulmalı, tam yağlı yerine yarım yağlı besinlere yönelinmelidir.
Vitamin mineral eksikliğine dikkat
PCOS’un tıbbi tedavisinde kullanılan bazı ilaçlar vitamin ve mineral emilimini etkilemektedir. Hormon tedavisinde kullanılan ilaçlar başta B12 vitamini olmak üzere riboflavin, niasin, B6 vitamini, C vitamini, folik asit, magnezyum, çinko ve selenyum emilim bozukluklarının görülmesine neden olmaktadır. Metformin grubu ilaçlar ise B12 vitamini, folik asit ve Q10 emilim bozukluklarının görülmesine neden olmaktadır. Bu sebeple eksikliği görülen vitamin ve mineral kaynaklarına yönelinmeli, gerekli ise uzman kontrolünde takviye alınmalıdır.
Antioksidandan zengin beslenin
PCOS azalmış antioksidan seviyeleri ile ilişkili tutulan oksidatif bir durum olarak kabul edilmektedir. Oksidadif stres androjen seviyelerinin artmasını tetikler bu da yumurtanın kalitesini etkiler. Bu yüzden bol bol antioksidan içeren rengarenk sebze ve meyveler tüketilmeli, düzenli fiziksel aktivite, sigara ve alkolsüz yaşam, yeterli miktarda uyku alışkanlığı kazanılmalıdır.
2-3 saat aralıklarla beslenme ve dengeli öğün içeriği
Uzun açlıklar yaşamadan 2-3 saat aralıklarla beslenme ve öğünlerde doğru karbonhidrat-protein tüketimi ile kan şekeri dengede tutularak yeme ataklarının önüne geçilebilmektedir. Ana öğünlerinizden 1,5-2 saat sonra küçük ve dengeli ara öğünler yapabilirsiniz.
Düzenli egzersiz insülin metabolizmasını dengeliyor
Günlük 30 dakika orta şiddette yapılan egzersiz insülin metabolizmasını düzenleyerek, kilo kontrolünde etkili olacaktır.
Kommentarer