KOLAJEN TAKVİYESİ ALIRKEN NELERE DİKKAT EDİLMELİDİR?

‘‘Son zamanlarda kullanımı bir hayli artan kolajen takviyelerini satın alırken birçok farklı marka ile karşılaştınız. Hepsinin içeriği birbirinden farklıydı. Peki bunlar ne anlama geliyor? Biz hangisini tercih etmeliyiz?’’

Hakkında çokça soruya maruz kaldığım kolajen nedir?

Öncelikle bundan bahsetmek istiyorum. Kolajen insan vücudunda yüksek oranda yer alan bir protein türüdür. Kemikler, deri, kaslar ve daha pek çok doku ve organın yapısında bulunur. Öyle ki vücut proteinlerinin 3/1 ini oluşturduğu bilinir. Destekleyici yapılar olarak işlev görür ve hücreleri birbirine bağlar. Bu özelliği ile cilde kuvvet ve elastikiyet verir. Yaş (özellikle 60 yaşta ciddi bir azalma görülür), menapoz, sigara, yüksek şeker tüketimi, UV ışınları gibi birçok etkene bağlı olarak vücutta zamanla azalır. Bu azalmaya bağlı olarak derinin yapısal bütünlüğü azalır ve kırışıklıklar oluşmaya başlar. Aynı zamanda eklem kıkırdağı zayıflar. Eklem kıkırdağının zayıflamasının sebebi kolajenin birçok tipinin bulunması ve bu tiplerin vücutta farklı biçimlerde işlev görmesidir.

Hangi tip kolajen tercih edilmelidir?

Tip1 ve tip3 kolajen ciltte yaklaşık %70 oranında bulunur. Bu yüzden cilde elastikiyet sağlamak ve kırışıklıklardan kurtulmak için kozmetik amaçlarla kullanılırken, tip2 kolajen eklem kıkırdağı yani eklem işlevini arttırmak için kullanılmaktadır. Eğer siz cilt, saç, tırnak bütünlüğünü desteklemek için kolajen takviyesine başlamak istiyorsanız tip1 ve tip3 kolajen karışımlarını tercih etmelisiniz.

Balık, tavuk, sığır kolajeni; farkı nedir?

Kolajen molekülleri cilt tarafından kullanılamayacak kadar büyük moleküllerdir. Kolajenin vücutta etkin bir biçimde kullanılabilmesi için molekül boyutunun 2000-3000 dalton arasında olmasına dikkat edilmelidir. Kolajenin biraz daha parçalanmış bir formu olan hidrolize kolajen içermelidir. Balıktan elde edilen kolajen küçük molekül ağırlıklı olduğu için kullanımı diğerlerine göre daha çok tercih edilmektedir.

Takviye ürün kaç mg kolajen içermelidir?

Kolajenin emilimi zor bir molekül olduğunu yukarıda bahsetmiştim. Zaten emilimi güç bir molekül olduğu için aldığımız takviyenin yeterli miktarda kolajen bulundurmasına dikkat edilmelidir. Yararlı etkilerin tam anlamıyla görülebilmesi için en az 5000-10000 mg kolajen bulunmalıdır. Her geçen gün firmaların birbirleriyle yarışı sonucu 10000mg’lık birçok ürün satışa çıkarılmıştır. Bu yüzden biz tüketiciler olarak bu durumdan faydalanarak 10000 mg’lık ürünleri tercih etmemiz yararımıza olacaktır.

Gold’u çıktı, küçük bir multivitamin deposu olma yolunda ilerleyenler mi dersin; kolajen takviyesinin içinde artık her şey var…Biz hangisini tercih edelim?

Özellikle C vitamini kolajenin vücuttaki emilimini yani biyoyararlanımını arttırıyor! Bunun yanında yine bakır ve çinkoda benzer etkiler gösteriyor. Kolajen takviyesi satın alırken içindekiler kısmını bu yönden karşılaştırarak ürün tercih etmekte yarar var.

Faydaların görülebilmesi için ne kadar süre kolajen takviyesi kullanmalıyız?

En az 3 ay düzenli kullanım gereklidir. Zaten bu durum bütün besin takviyelerinde geçerlidir. Besin takviyeleri bir ilaç olmadığı için anında etki beklenemez. Sabırlı bir şekilde ve düzenli olarak en az 3 ay kullanım gereklidir.

Doğal yollarla kolajen oluşumunu destekleyen besinler var mıdır?

Tabiki var. Ne yerseniz O’ sunuz.

· İçerisinde prolin bulunduran yumurta beyazı, et, peynir, soya ve lahana

· Antosiyanidinlerden böğürtlen, yaban mersini, kiraz ve ahududu

· Bol bol C vitamini içeren Portakal, çilek, biber ve brokoli

· Bakır deposu kabuklu deniz ürünleri, fındık, kırmızı et

· A vitamini içeren besinler yani hayvansal kaynaklı besinler ve bitkisel olarak beta karoten bulunduran turuncu renkli sebzeler

tüketilerek doğal yollardan kolajen oluşumu desteklenebilir. Tabii yukarda saydığım kolajen üretimini azaltan çevresel faktörlerden uzak durup aynı zamanda yüksek şekerli beslenme alışkanlığınızı da terketmelisiniz.

Kolajen takviyesini tüketmemesi gereken bir grup var mıdır?

Kronik hastalığı olan herkes her besin takviyesinde yapması gerektiği gibi kolajen takviyesi kullanırken de bir sağlık profesyoneline danışmalıdır. Gebe ve emziklilerde güvenilirliği bakımından yapılan klinik araştırma sayısı oldukça az olduğu için tüketimi tavsiye edilmemektedir.