KAPALI SÜT MÜ AÇIK SÜT MÜ TERCİH ETMELİYİZ?
- Diyetisyen Ceren Filiz
- 1 Şub 2021
- 2 dakikada okunur
Süt, doğduğumuz andan itibaren tanıştığımız; hayatımızın devamında da gerek sade gerek tariflerde bolca tükettiğimiz bir besindir. Süt ve ürünleri içerdiği dengeli ve zengin karbonhidrat, protein, yağ, vitamin ve mineraller ile sağlıklı beslenmenin 5 temel besin grubundan biridir. Süt, kalsiyum ihtiyacımızı karşılayacak en iyi kaynaklardan biridir. Çocukluk ve ergenlik dönemlerinde kemiklerin gelişmesini ve büyümeyi desteklerken, ileri yaşlarda osteoporoz ve kemik erimesine karşı bir kalkan görevi görür.
Süt, içerisinde bulunan faydalı bileşenlerin yanında hayvansal bir besin kaynağı olduğu için bazı zararlı mikroorganizmalara da ev sahipliği yapıyor olabilir. Hayvanlardan insanlara bulaşabilen mikroorganizmaların yanında; süt sağılırken, depolanırken, taşınırken (soğuk zincir sağlanamadığından) ve satışı esnasında bile zararlı mikroorganizma yükü artıp, dışarıdan bulaş gerçekleşebilir.
Bu durumda ‘’Açık sütümü alırım, mis gibi kaynatırım (araştırmaya göre ülkemizdeki ev hanımlarının %60’ı). Zararlı bakteriler ölür, yararlılar bana kalır. Hem zaten market sütleri işlem görmüş oluyor, faydası azalıyor (araştırmaya göre bu görüşe inanlar ise %78)’’ diyenler...
Maalesef açık sütü alıp kaynattığımız zaman zararlı mikroorganizmaların yanında faydalı mikroorganizmalarda ölüyor. Bunun yanında sütün besin değerinde kayıplarda meydana geliyor. Bu kayıplar özellikle B1, B6, B12, folik asit, ve C vitamini üzerinde oluşuyor. Bu durumda en güvenilir iki farklı yöntem öne çıkıyor ; UHT ve pastörizasyon
Nedir bu UHT ve Pastörize sütler?
UHT ve Pastörizasyon çiğ süt içerisindeki zararlı mikroorganizmaları öldürmeyi ve aynı zamanda besin değerini koruyabilmeyi amaçlayan iki farklı ısıl işlem yöntemidir.
Pastörize sütler (günlük süt); sütün 15-20 saniye içerisinde 72-80 derece arasındaki sıcaklığa getirilip ardından 5 dereceye soğutulması işlemidir. Bu işlem sonucunda zararlı mikroorganizmalar yok edilir. Raf ömürleri yaklaşık 2-3 gündür.
UHT süt ise sütün 3-5 saniye içinde aniden 135-150 derece sıcaklığa getirilip soğutulması işlemidir. Bu işlem sonucunda süt steril hale getirilmiş olur ve ambalajı açılmadığı takdirde uzun süre bozulmadan kalabilir. Uzun süre dayanması içerisinde katkı maddesi bulunduğu için değil, bahsettiğim gibi steril olarak ambalajlanmasına dayanmaktadır.
Sonuç olarak UHT ve pastörize sütlerin, açık alınıp kaynatılmış sütlere göre besin değeri kaybının en aza indirgendiğini gördük ve kutu süt almakta artık hemfikiriz. Peki pastörize mi alalım, UHT mi?
Pastörize sütler ile UHT sütler arasındaki temel fark pastörize sütte zararlı mikroorganizmaların tümü yok edilirken, UHT sütte hem yararlı hem zararlı yani mikroorganizmaların hepsi yok edilmektedir. Bunun yanında her ikisindede besin değeri (karb,prot,yağ,vit,mineraller) kaybı görülmemekle birlikte, aynıdır. Bu durumda yararlı bakterileride içerisinde bulunduran pastörize (günlük) sütlere yönelmek doğru bir yaklaşım olacaktır.
Kommentare