DİYABETTE KONTROLÜN ANAHTARI: BESLENME
- Diyetisyen Ceren Filiz
- 16 Kas 2020
- 3 dakikada okunur
Yaşamsal faaliyetlerinizi devam ettirebilmek, konuşabilmek, düşünebilmek ve hareket edebilmek için vücudunuza gereken enerjiyi sağlamanız gerekir. Bu da besinler yolu ile olur. Alınan bu enerjinin belirli bir kısmını ise karbonhidratlar oluşturur. Karbonhidratların sindirilmesiyle ortaya glikoz çıkar ve glikoz yavaş yavaş kanda yükselmeye yani kan şekerini arttırmaya başlar. Bu duruma cevap olarak vücudunuz insülin adı verilen bir hormon salgılar. İnsülin kanda bulunan glikozun yavaşça hücrelere girişini sağlayarak onları besler ve kan şekeriniz normal aralıkta tutulmuş olur. Eğer vücudunuz insülin üretemiyorsa veya üretilen insülin vücuda yetmiyorsa kan şekeri düşürülemeyecek, bunun sonucunda ‘’diyabet’’ ortaya çıkacaktır.
Diyabetin iki çeşidi vardır:
Tip1 Diyabet
Bu diyabet çeşidinde insülin oluşumunu sağlayan pankreas beta hücreleri tahrip olmuştur ve bu yüzden vücuda yeterli insülin sağlanamamaktadır. Genellikle yakın akrabalarda veya gebelik esnasında görülen diyabetten sonra bu tip diyabet ortaya çıkar. Çoğunlukla çocukluk ve gençlik döneminde; çok su içmek, çok sık idrar çıkmak, vücut ağırlık kaybının oluşması belirtileriyle birlikte tanı konulur.
Tip1 diyabette vücutta yeterli insülin bulunamadığından dolayı dışarıdan insülin almak gerekir. Vücudunuza ve kullandığınız insülin dozuna uygun sağlıklı ve dengeli beslenme yanında yapılan fiziksel aktivite ile birlikte diyabet hastası olduğunuzu unutarak, herhangi bir problem yaşamadan hayatınızı sürdürmek mümkündür.
Tip 2 Diyabet
Genellikle 40 yaş üzerinde sağlıksız beslenme alışkanlıklarıyla birlikte fazla kilolu insanlar, yakınlarında diyabet olanlar ve doğum ağırlığı 4 kg’ın üstünde bebek doğuran kadınlarda görülme olasılığı fazladır.
Tip 2 diyabette ilk zamanlarda insülin salgılanması varken sonradan salgılanan insülin hücreler tarafından tanınamaz olur ve zamanla salgılanan insülin seviyeside düşer.
Diyabet Tanı Kriterleri Nelerdir?
1-Açlık kan şekerinin 126 mg/dl den yüksek olması
2-Herhangi bir zamandaki kan şekerinin 200 mg/dl den yüksek olması
3- OGTT sonrasında kan şekerinin 200mg/dl den yüksek çıkması
4-HbA1c değerinin %6,5 a eşit veya fazla olması
İyi Bir Kan Şekeri Kontrolü..
· Yeni çıkbilecek göz hastalıklarında %76
· Mevcut göz hastalıklarının kötüleşmesini %54
· Erken dönem böbrek problemlerini%54
· Sinir harabiyet riskini %60
· Kalp hastalıkları riskini %56
· Felç riskini %44
Oranında azaltabilir.
İyi Bir Kan Şekeri Kontrolünün Anahtarı Beslenme
Her insan kendi içerisinde biriciktir. Bu yüzden kişiye göre ve kullanılıyorsa insülin dozuna göre yeterli ve dengeli beslenme sağlanmalıdır.
Kompleks Karbonhidratlara Yönelin
Karbonhidratlar kan şekerinin yükselmesine etki eden birinci faktördür. Bu nokta da karbonhidratların kan şekerini aniden yükseltmemesi için ne yapılabilir sorusu akla gelir. Daha çok lif oranı yüksek, rafine olmayan, tam buğdaylı veya çavdarlı ekmek,tam buğdaylı makarna, bulgur, kurubaklagiller gibi kompleks karbonhidratlara yönelinmelidir. Lif oranı yüksek besinler karbonhidrat emilimini yavaşlatarak kan şekerinin aniden yükselmesini engeller.
Beyaz şeker, meyve şekerine göre kan şekerini agresif bir şekilde yükseltir. Beyaz şeker ve ürünlerini tüketmek yerine bir meyve ve yanında süt ürünleri gibi protein kaynakları ile birlikte küçük bir ara öğün yaparak kan şekerinizi daha dengeli tutabilirsiniz.
Yüksek Protein Tüketimine Dikkat
Kan şekerini ilk planda karbonhidratlar yükseltiyor gibi görünse de bir öğünde el ayasından daha büyük miktarda protein kaynaklarını tüketmek, geç kan şekeri yükselişlerine sebep olacaktır.
Öğün Saatlerinize Uyun ve Öğün Atlamayın
İnsan vücudunda sindirim yaklaşık 2 saat sürecektir. Buna bağlı olarak 2-3 saatte bir acıkma yani kan şekerinde düşüşler görülecektir. Diyabette kan şekerini dengede tutmak önemlidir. Bu yüzden aç kalarak düşük şeker yani hipoglisemi atakları yaşamamanız için 2-3 saatte bir beslenmeli öğün atlamamaya özen göstermelisiniz.
Fazla Kilolarınızdan Kurtulun
%10 luk bir kilo kaybı
· Diyabete ilişkin ölümleri%30-40
· Diyabet gelişme riskini %50
· Hba1c değerini(3 aylık kan şekeri ortalaması) %15
· Kolesterolü %10 oranında azaltır.
· İnsülin duyarlılığında iyileşme sağlayarak, insülin gereksinimlerini azaltır.
Fiziksel Aktivitenizi Artırın
Diyabette kontrolün bir ayağı beslenmeyken diğer ayağıda fiziksel aktivitedir. Fiziksel aktivite sayesinde kan şekerinin hücreler tarafından kullanımı artarak diyabette koruyucu etki gözlenir. Aynı zamanda vücut ağırlığının azalmasına katkı sağlar. Spor esnasında salgılanan hormonlar sayesinde kişinin kendini ruhsal olarak iyive mutlu hissetmene de zemin hazırlar.
Hayatınızı bu yönde şekillendirerek sizde diyabetin zararlı etkilerinden kurtulup, sağlıklı bir yaşam sürebilirsiniz.
Diabetes Control and Complications Trial 1993;UK Prospective Diabetes Study 1998
Jung 1997,Goldstein 1992
Comments